Haber

Burhanettin Bulut: “Normalleşme Diye Üst Başlıkta Tanımlanan O Anlayışa Devam Edeceğiz, Bugün de Onun Karşılığını Verdik”

(ANKARA) – CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, “Normalleşme diye üst başlıkta tanımlanan o anlayışa devam edeceğiz. Bugün de onun karşılığını verdik aslında. Biz Cumhurbaşkanı makamına saygılıyız. Meseleleri sembol üzerinden tartıştırarak toplumun gerçek sorunlarının üstünün örtülmesine karşıyız. O yüzden biz ayağa kalktık. Toplumu kucaklama konuşmasına göre de bir karşılık verdik. Bizim yaptığımız makama saygıdır” diye konuştu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı  Burhanettin Bulut, yeni yasama yılının ilk gününde Devlet Bahçeli’nin grup konuşmasında partisini hedef alan sözleri, yeni anayasa tartışmaları ve CHP’li milletvekillerinden bazılarının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Genel Kurul salonuna girdiğinde ayağa kalkmaması ile ilgili açıklamalarda bulundu.

“Kendilerinin iktidarda kalma çabalarının bir sonucu”

Burhanettin Bulut, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin grup toplantısında Sinan Ateş cinayetine ilişkin Halk TV ve CHP’ye yönelik “Ayağınızı denk alın” sözlerine ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

“Yasama döneminin başlangıç gününde, Cumhurbaşkanı’nın Meclis’i açtığı bir günde, toplumun bizden beklentilerinin çok arttığı bir dönemde, her tarafta sorun olan bir ülkede doğal olarak bu sorunların çözüm yeri olarak Meclis’i görüyorlar. Daha Meclis açılmadan bir grup toplantısında iktidarın küçük parçası MHP liderinin konuşmasındaki şifreleri çözdüğümüzde anlaşılmaz bir hal var. Bir parti liderinin şiddet dilini kullanması, tehdit ediyor olması kabul edilebilir bir şey değil. İkincisi; yaptığınız bu konuşma kime hizmet ediyor? Örneğin mesele katillerin bulunmasıysa yaptığınız şey suçluları korumak. Siz, kendi partinizden bir kişi için bir katil arayışı varken diyorsunuz ki ‘O katili boşverin, ben bu açıklamalarla hem katili hem de bu işlere kim bulaşıyorsa, kim araştırıyorsa ben ona karşıyım’ diyor. O zaman siz ‘eski Ülkü Ocakları Başkanının katilini bulmayı boşverin’ diyorsunuz. Siyasi partiler bu tür olaylarda toplumu rahatlatmak, suçluları bulmak, insanlara adalet dağıtmak durumunda. Bu, şu demek; bir tarafıyla da bu yeni dönemde biz kavga edeceğiz, yine insanları kutuplaştıracağız. Kendilerinin iktidarda kalma çabalarının bir sonucu. Toplumun beklentisinin karşılığı değil aksine iktidarda kalmanın derdine düşmüş durumdalar.”

“Ellerinde malzeme olmayınca anayasa paketini açıveriyorlar”

Bulut, yeni yasama döneminde anayasa tartışmalarına ilişkin şöyle konuştu:

“Anayasa tartışmalarına şöyle bakıyoruz; iktidarın söyleyecek sözü yok. Muhalefete baktığınızda sıkıntısı olan hangi kesim varsa bunu dile getirirken iktidarın da çözüm önerisi sunması gerekiyor. Aksine çözüm üretmek yerine mevcutta uygulanmayan Anayasa’yı ‘yeni anayasa’ adı altında sis perdesi ile kapatmaya çalışıyorlar. Vatandaşın meselesi üzerine değil, siyasetçi kendi meselesi üzerinden çalışıyor. Şu anda bir dizayn var; iktidar ne zaman sıkıntıya girse anayasa meselesi açılıyor. Kaç defa anayasa değişikliği gündem oldu ama hiçbir zaman somut bir çalışma sunamadılar. Ellerinde malzeme olmayınca anayasa paketini açıveriyorlar.”

“Birinci parti olduğumuz için bunun sorumluluğunda davranmamız gerekiyor”

CHP yönetiminin, yeni yasama yılı açılışında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Genel Kurul’da konuşmasını yapmak üzere kürsüye yürürken ayağa kalkma kararına ilişkin Bulut, şunları söyledi:

“Son yıllarda bu durum vardı. Çünkü partili Cumhurbaşkanı Sistemi’ni hep eleştirdik. Çünkü bu sistem toplumun bir kısmını kapsayan ama diğer kısmını düşmanlaştıran bir sistem. Hele hele Recep Tayyip Erdoğan’ın diliyle, hatırlayın seçim döneminde kendisine oy vermeyenleri ‘terörist hain’ ilan edebiliyordu. Haliyle bu genel görüntü sürekli bugünkü iktidarın faydasına dönüştü. Kutuplaştırarak, insanları milliyetçi duygularla ‘ezan susmaz, bayraklar inmez, vatan bölünmez’ nidalarıyla sürekli buradan seçimlerde faydalandı. 31 Mart seçimlerinde bundan bir fayda görmediğini, sandıkta vatandaş gösterdi. Bu yapılan anormalliklerin normalleşmesi topluma zarar verdi. Geldiğimiz noktada ekonomik krizin kaynağı kendileri, hukukun, yargının bu hale gelmesinin kaynağı kendileri. O yüzden de 31 Mart seçimlerinde birinci parti olduğumuz için bunun sorumluluğunda davranmamız gerekiyor.

“Biz Cumhurbaşkanı makamına saygılıyız”

Bu ülkenin normalleşmeye ihtiyacı var diye hep vurguladık ve bu yönde bir politika uyguladık. Ancak Tayyip Erdoğan şunu gördü; bu konuda ne kadar normalleşmeye destek veriyor gibi görünse de kendi oy kayıplarına engel olamadılar. Tekrar sertleşmeye, eski kodlarına geri döndüler. Devlet Bahçeli’nin bugünkü konuşması, keza tekrar anayasa tartışmalarının açılması ya da şiddet diline benzer konuşmalara başlaması normalleşmeden ne kadar çekindiklerini gösterir ama biz de 31 Mart seçimlerinde birinci parti olmanın sorumluluğuna devam edeceğiz. Normalleşme diye üst başlıkta tanımlanan o anlayışa devam edeceğiz. Bugün de onun karşılığını verdik aslında. Biz Cumhurbaşkanı makamına saygılıyız. Meseleleri sembol üzerinden tartıştırarak toplumun gerçek sorunlarının üstünün örtülmesine karşıyız. O yüzden biz ayağa kalktık. Toplumu kucaklama konuşmasına göre de bir karşılık verdik. Bizim yaptığımız makama saygıdır.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu