CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükümetin Dün açıklanan yeni Orta Vadeli Programa X (Twitter) üzerinden yaptığı paylaşımla tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle:
DAĞ FARE GETİRDİ: Önümüzdeki üç yılı (2024-2026) kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) nihayet açıklandı. Ama yine ‘dağ bir fare doğurdu.’ Bir ekonomik programın başarısı onun ‘teknik kalitesine’, ‘uygulayıcıların liyakatine’ ve ‘siyasi sahiplenmeye’ bağlıdır. Son ikisinden başlayacak olursak; Uygulayıcıların durumu ortada… 2011’de Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı olan 2023’e dair sözler verdiler. Türkiye ilk 10 ekonomiye girecek. Milli Gelir 2 trilyon dolar; Kişi başına gelir 25 bin dolar, ihracat ise 500 milyar dolar olacak. İşsizlik yüzde 5’e düşecek.
MTP’DE TEK BİR AÇIKLAMA YAPMIYORLAR: Bunları da devletin 10. Kalkınma Planı’na resmi amaç olarak yazdılar. Şimdi 2026 yılına kadar getirdikleri OVP ile bu hedeflerin yanına bile yaklaşamıyorlar. Ancak OVP’de 2023 hedeflerinin neden tutturulamadığı konusunda tek bir açıklama yapmıyorlar; Milletten özür dilemiyorlar. Çünkü 2023 hedeflerini sahiplenecek samimi bir siyasi irade hiçbir zaman ortaya çıkmadı. Tıpkı siyasi iradenin getirdiği OVP gibi Türkiye; İlk 10 ekonomiden uzak kalacak ancak dünya enflasyon şampiyonları liginde oynamaya devam edecek.
BUNU NASIL YAPACAK: OVP’nin teknik yönüne gelince, açıklanması gereken ciddi sorunlar var. Saray Hükümeti önümüzdeki üç yıl içinde, ‘Türkiye’nin potansiyel büyümesinden fazla taviz vermeden enflasyonu üç yılda yüzde 65’ten yüzde 8,5’e düşüreceğim’ sözünü veriyor. Peki bunu nasıl yapacak? OVP’de yer alan büyüme ve enflasyon hedeflerine birlikte ulaşılması, iç talebin ciddi oranda baskılanması ve dış talebin büyümeye önemli katkı sağlamasıyla mümkün olacaktır. 2024 yılında yurt içi talebin büyümeye katkısının 2023 yılına göre yarı yarıya azalacağı anlaşılmaktadır.
YÜKSEK FAİZ VE VERGİ YÜKÜ YOLUNDA: Perşembe gününün gelişi Çarşamba gününden itibaren belirlenir. Yerel seçimlerden sonra yüksek faiz ve vergi yükleri kapıda. Öte yandan OVP ile karşılaştırıldığında net ihracatın önümüzdeki üç yılda büyümeye katkısı son derece sınırlı. Yani önümüzdeki üç yıldaki büyüme iç talep kaynaklı olacak. Peki bu büyüme kompozisyonuyla enflasyon nasıl tek haneye düşecek?
TL PUL OLMAYA DEVAM EDECEK: Enflasyon hedefleri OVP’nin dolar kuru iddialarıyla uyumlu değil. OVP’ye göre 2024 yılında ABD Doları TL karşısında yüzde 54 değer kazanacak. Yani TL para olmaya devam edecek. TL’nin değeri düşerken enflasyon yüzde 65’ten yüzde 33’e nasıl düşecek?
İŞLEDİĞİ TÜM GÜNAHLARIN SORUMLULUĞUNU MİLLETİN SIRTINA YÜKLEYECEK: Saray hükümeti yine sel nedeniyle kütüklerini kaybedecek. Ekonomide işlediği bütün günahların faturasını milletin omuzlarına yükleyecek. 2024 yılında hedeflenen enflasyon yüzde 33 ama diğer yandan hedefledikleri vergi tahsilatı artışı da yüzde 73. OVP ile karşılaştırıldığında vatandaşın vergi yükü ciddi oranda artacak. Tüm uyarılarımıza rağmen OVP’de Döviz Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasından çıkışa yönelik önemli bir strateji ortaya konmadı.
BÜTÇE FAİZ ÖDEMELERİ 2024 YILINDA YÜZDE 94 ORANINDA ARTACAK: Bugüne kadar KKM’nin bütçeye ve TCMB’ye yükü 900 milyar lirayı aştı. Devletin 2024 yılında bütçeden yapacağı yatırım harcamalarının 788 milyar lira olduğu dikkate alındığında KKM’nin getirdiği yük ve tahribat daha iyi anlaşılabilir. ‘KKM olmasaydı bütçenin faiz yükü ne olurdu?’ Bunu söyleyenlerin OVP’de faiz harcamalarındaki patlamaya da bakması gerekiyor. 2023 yılında yüzde 108 artan bütçenin faiz ödemeleri 2024 yılında yüzde 94 oranında artacak.
BAŞKA BİR AÇIKLAMA OLAMAZ: Bütün bu yıkıma sebep olanların şimdi çıkıp ‘sorun ekonomik değil psikolojik’ demeleri siyaset meselesi değil, en iyi ihtimalle tıp meselesidir. Zaten ekonomist olmadığı halde kendini ‘ekonomist’ sanıp, ‘neden faiz, sonuç enflasyon’ diyerek ülkeyi boş yere mahvetmenin başka açıklaması olamaz. (HABER MERKEZİ)
