HEDEP’ten Özel’e ‘Öcalan’ tepkisi: İyi Kürtçe, kötü Kürtçe oyunlarınız daha önce defalarca denendi, buna izin vermeyeceğiz
CHP Lideri Özgür Özel’in KKTC’de yaptığı açıklamada PKK elebaşı Abdullah Öcalan’la ilgili söylediği sözler Halkın Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) tarafından eleştirildi.
Özgür Özel, açıklamasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, “Abdullah Öcalan’dan yardım istemektense Selahattin Demirtaş’a yapılan hukuksuzluğu eleştirmek çok daha anlaşılır. Selahattin Demirtaş bir partinin genel başkanıyken götürüldü, cezaevine konuldu ve Birçok hak ihlali kararına rağmen hâlâ orada tutuluyor. Ancak “40 bin kişinin katili Abdullah Öcalan’ın mektup arkadaşıdır. Ondan mektuplar alıyor ve yerel seçimlerde mektuplarını okutuyor” dedi.
‘KÜRTLERİ KULLANIYORSUNUZ, İZİN VERMEYECEĞİZ’
HEDEP Sözcüsü ve Şırnak Milletvekili Ayşegül Doğan, Özel’in açıklamasına sosyal medya hesabından yanıt verdi. Doğan, “Ortak düşmanlarınızı tartarken Kürtleri kullanıyorsunuz. Buna izin vermeyeceğiz” diye yazdı. Doğan’ın yazısı şöyle:
“Bir yandan demokratik ve insan haklarına saygılı görünmeye çalışan, diğer yandan da sorunları çıkmaza çeviren devlet muhtıralarıyla statükoya göz kırpan, iddiasında gerçekten kararlı bir liderdir.” Yıllardır hiçbir hukuk normuna uyulmadan tecrit altında tutulan Sayın Öcalan hakkında bir şey söylemeden önce, onun temel hukuki haklarını “Bunun için kımıldadınız mı? İyi Kürtçe, kötü Kürtçe oyunlarınız daha önce defalarca denendi. Ortak düşmanlarınızı tartarken Kürtleri kullanıyorsunuz. Buna izin vermeyeceğiz!”
‘BU ÖNEMLİ ROLÜN ÜZERİNDEN ÇIKMADIĞINIZ TAKDİRDE…’
HEDEP İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek de Özgür Özel’in sözlerine ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Çiçek’in yazısı şöyle:
“CHP’de ‘değişim’ iddiası resmi ideolojinin çizdiği sınırlarla belirlenmektedir. Resmi ideolojinin önerileri CHP’nin siyasi omurgasıdır. Sayın Bakana tek söz söylemeden resmi yalanlara ve kara propagandaya sığınmak Öcalan’ın tarihte benzeri görülmemiş, anayasayı ve uluslararası hukuku hiçe sayan mutlak tecridi “değişimdir”, onlar için çizilen resmi yolda devam etmek anlamına gelmemektedir.
Kirli savaşı örtbas eden resmi yalanları pusula olarak kullanan kavramlar, iktidarın kara propaganda makinesine hizmet etmekten başka bir işe yaramıyor.
Özgür Özel ve yeni yönetim, CHP’yi “resmi muhalefet”ten gerçek muhalefete dönüştürmediği sürece “değişim” argümanı AKP’ye iktidar kaybettiremez. Ama gerçek bir muhalefet bu ülkede demokrasiye ve barışa katkı sağlayabilir.
Sayın Öcalan’a dayatılıyor diye mutlak tecride sessiz kalmak, hükümete anayasayı askıya alma seçeneği sunmaktan başka bir işe yaramaz. “Anayasaya aykırı ama evet” demekle, mutlak izolasyon içinde Anayasa ihlaline sessiz kalmak arasında hiçbir fark yok. İlkinde Demirtaş ve Yüksekdağ başta olmak üzere pek çok siyasetçi arkadaşımız rehin alındı. İkinci durumda ise muhalefet, bu ülkede barış umudunu köreltmek isteyen hükümete örtülü destek sağlıyor.
Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi ile ilgili sokağa çağrı yapan resmi muhalefetin resmi söylemi benimseyerek söz konusu Kürt halkı ve iradesi olduğunda anayasanın askıya alınmasına hizmet etmesine elbette şaşırmıyoruz. İmralı’da askıya alınan yasayı görüp karşı çıkmadığınız sürece Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmamasına, anayasal sistemin ortadan kaldırılmasına ortak oluyorsunuz.
İktidarın değirmenine su götürme şeklindeki bu uğursuz rolden kurtulmadığınız sürece, dün olduğu gibi bugün de yarın da değişimin değil, statükonun savunucusu olmaya devam edeceksiniz. Dolayısıyla resmi muhalefet olmaktan kurtulmadığınız sürece kendinize daima demokrat diyeceksiniz ve iktidardan hiçbir farkınız kalmayacaktır.
Resmi ideolojinin zehirli diline sığınılarak gerçek bir muhalefet yapılamaz. Sayın Öcalan’ın bu zehirli dille günlük polemik konusu haline getirilmesini açıkça reddediyoruz. “Varlığını keyfiliğe, özel savaşa ve komploya dayandıran iktidardan kurtulmanın yolu, mutlak tecrit başta olmak üzere her türlü hukuksuzluğa karşı çıkmaktır.” (HABER MERKEZİ)